1 Nisan 2012 Pazar

Laboratuar Günlükleri

Yarın yine izbe laboratuara gidip, Selahattin Amca uyuklarken işlerimi halletmeye çalışacağım. Öğleden önce 3 kere en az kendi kendime "napiyorum ya" diye sorup sonra acıktığımı düşüneceğim. İşin garip kısmı, bunları yaparken garip bir haz alacak olmam. Düzen kurmaya bu kadar meraklı olduğuma bazen ben de şaşırıyorum.

Kimyasallar genel olarak boğazımı yakıyor ve ellerim çok çirkinleşiyor çıktıktan sonra. Bilim bu mu yahu. Bir de ne zaman azcık soluklanayım diyip bilgisayarın başına geçsem Prof. Dr. Hamamcı geliveriyor. Stresli ve sıkıcı bir iş. Hayat yolunda yerine getirmemiz gereken tüm görevler gibi sanırım.

Bir de çok garip bir roman okuyorum bu aralar. Enteresan başladığına göre sonunda düzelir diye düşünmüştüm, ancak bitirmeye baya yakınım, her şey aynı saçmalıkta devam ediyor. Okumaktan çok keyif alıyorum ("Keyif" sözcüğü de bir garip) .Yukarıda görmüş olduğunuz sanat eserini bu romandan ilham alarak koydum :)

Bu arada Jack Vettriano' nun yapıtlarını nasıl buldunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder