16 Şubat 2010 Salı

cankurtaranlar ve ayrılma kararı

Nasıl da uykum kaçtı. Erken yatıyorum, bir anda uyanıyorum sonra da uyuyamıyorum. Uyanmasam çok güzel olur aslında. Çok uyumuş olurum.
Cankurtaranlardan ayrılma kararı aldım. Ne zaman söylesem diye düşünüyorum. Koordinatörü görürsem yarın hemen de söyleyebilirim. Yanlış mı yapıyorum diye düşünmüyor değilim. Tüm artı ve eksilerini böylesine bir platformda masaya yatıracak değilim. ( Burası blog yane=P ) Üşeniyorum bi de. Belki daha geri dönülesi bir şekilde ayrılma kararı aldığımı söylesem... Cankurtaranların mantık ve ahlak kavramı açısından bakacak olursak pek imkan dahilinde gibi görünmüyor. Risk alıcam artık ne yapalım. Belki de üniversite hayatım boyunca para kazandığım son aktivite olur -ki muhtemelen öyle olur-. Cankurtaranlardan ayrılma düşüncesi bir anda içimi inanılmaz rahatlattı. Öf ayrılmak istiyorum.
Ders kayıtları da devam etmekte. Bir sürü ders aldım ama çakışan çakışana hihi. Bir ara belki erken bitiririm yanılgısına bile düştüm. Dönem başı gaz tripler. Bunda bir ilginçlik görmüyorum gerçi. 2 hafta sonra konuşmaya çalışsam daha iyi olacak bu konu hakkında.
Haber dergisi okumaya çalışıyorum işte. Haftalık olduğu için , gazete okurken çokça yaşadığımız deja vu hissiyatından uzaklaşmış oluyoruz böylece. Teknoloji başlığı altındaki internet ve önemi, paylaşım siteleri, telif hakları pazarı tarzı yazıları pek bir bayıyor beni ama olsun. Neler neler bayıyor insanı.
Bir de deneyimlediğim bir şey var. Şu ki; kendini koruma içgüdüsü sandığımdan çok daha etkili insan hayatında. Dışavurumları çeşitlilik gösteriyor ve hepsi de birbirinden ilginç. Bunlar nelerdir, hangisine ne denir var mıdır böyle şeyler bilmiyorum. Üstüne düşünmenin mantıksız ve cool olmayan bir yanı olabilir.Ben kabuğuna çekilme yöntemini kullanırım genelde. Kabuğuma çekileyim.
Kabuk falan dedim.Uykum geldi sonunda.Arayı çok açmama ümidiyle.