4 Kasım 2009 Çarşamba

Mikrokosmos

Canım sıkıldı.Bunu yazmaya çalışmanın kendisi bile çok sıkıcı.Pöh

Yaklaşık 6 sene önce bir film seyretmiştim. Adı "moonlight"tı. Filmi aradım yok.



Felsefe sözlüğü buldum evde. Rastgele açtığım bir sayfada , parmağımı rastgele bir yere koydum. Koyduğum yer "mikrokosmos" teriminin tanımının bir parçasıymış. Onu yazayım bari.
"Mikrokosmos.Küçük evren. Genelde bir kompleks ya da bütünün küçük bir parçasına , karmaşık bütüne benzer olan ya da öğeye verilen ad. Öreneğin Yunan felsefesinde, evrenin düzenli bir bütün anlamsında kosmos olduğunu dile getiren Phytagorasçılar, insan varlığının çok küçük çapta bir kosmos olduğunu öne sürmüşlerdir. Phytagosçılara göre, biz insanlar, evrenin , makrokosmosun yapısal ilkelerini , kendi varlıklarında inceleyen organizmalarız. Evrenin yapısal ilkeleri üzerinde çalışmak suretiyle ,kendimizdeki biçim ve düzen öğelerini geliştirir ve kendi ruhunda daha düzenli varlıklar haline getirir."


Sonra da eski günlüğümü (evet günlüğüm var kihkih) aldım, ortasından açtım önüme. 02.07.2006 tarihli yazı şöyle.

"Şu an balkonun kapısının yanında yere uzanmaktayım. Arada çok güzel esiyor. Bir müziğim eksik. Daha demin bir uğurböceğinin hayatını kurtardım. Hep isyan ettiğim güzellik kavramının çift standartlığını kendim uyguladım bu sefer. Karamürsel'den Ankara'ya dönerken yerde aynı bu uğurböceği gibi ters dönmüş bir tostos böceği görmüştüm.Çooooook büyük ve çirkin, iğrenç sesli , tiksindirici ter dönmüş devasal bir böcek. Yine olsa yine yardım etmezdim."


Kasım'ın ilk yazısı olsun bu da.